Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onlarca yılın birikmiş bilgisine başvurmadan bir bilgisayar imal etmemiz nasıl mümkün değilse, geçmişe başvurmadan dünyamızı anlamamız da söz konusu olamaz. Bizi yönetenler bunu biliyorlar; kendi mülk ve iktidarlarını korumak menfaatlerinin bir gereği olduğundan, tarihi kendilerince arındırılmış bir bakışla sunmak için eğitimi ve kitle iletişim araçlarını denetimleri altında tutuyor olmalarından faydalanıyorlar. Sömürüyü, yönetici sınıfın uyguladığı şiddeti ve ezilenlerin mücadelelerini kasten önemsiz gösteriyorlar.
Şamil'in oğlu Cemaleddin esir alınıp St. Petersburg'a getirileli on üç yıl olmuştu. Bu on üç yıl içerisinde Şamil, Zümrüdüan­ka gibi Ahulgo'nun küllerinden yeniden doğmuş ve Kafkasya'ya hakim olmuştu. Rus askerleri, akın akın bu dev gibi adama sal­dırmış ancak geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu on üç yılda, esir olarak St.
Reklam
Platon, insan ruhunu üç bölüme ayırdığı gibi, devletini de üç bölüme ayırarak inceler. Üstelik bu üç bölümlü, yani üç sosyal sınıfa dayalı devletteki bölüm de ruhun bölümlerine karşılık gelir. İlk bölüm vatandaşlardan oluşur, yani tüccarlar, sanatçılar, çiftçiler gibi üreten sınıftan. Vatandaşlar, aşağıda açıklanacak diğer iki sınıfa tabidir ve
Osmanlı'da eğitimin durumu. Paul Rycaut.
Osmanlı Devleti'nde gerek saray eğitimi ve gerek saray dışı medrese eğitimi özgür düşünme olasılığını ve yaratıcı zekâyı kökünden yok eder nitelikteydi. Hangi konuda olursa olsun tartışmak, soru sormak, sentez yapmak, felsefi bilgiler okutmak yasaktır. Devlete yönetici elemanlar yetiştirmek amacıyla iş gören saray eğitimi, bu yüzden bilgisiz, beceriksiz, miskin kişilerin devlet çarkında görev almalarına neden olur. 17. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde uygulanan eğitim sistemiyle ilgili olarak "Paul Rycaut", bu sistemdeki ilkelliklerden söz ederken din, edebiyat ve matematik gibi alanlar dışında kalan bilimlerin okutulmadığı, fizik, metafizik ve matematik derslerinin Batı üniverstelerindeki seviyenin pek altında tutulduğunu, coğrafya öğreniminin dahi doğru dürüst yapılmadığını, güvenilir bir harita bulunmadığını, imparatorluk işlerinin yarım yamalak bilgisiz kişiler elinde ve çoğu kez yıldızlardan anlam çıkartmak suretiyle görüldüğünü, ulema diye bilinen sınıfın bilgi denen şeyden habersiz bulunduğunu açıklar.
Sayfa 363Kitabı okudu
"Sinif" Düzeni Hürriyetçi veya anarşist eğitim yaklaşımları; katılımcılığı, karşılıklı nza ve ilişkileri ve uzmanlık ya da deneyime dayalı ayrımcılığın yetersizliğini belirtir (Spring, 1998). Özgür Okul'da eğitim, toplumsal adalet için öğrenmeye dayalıydı. Bu akademik ve dahi surf entelektüel bir arayış değil, aksine uygulamaya
Sayfa 160Kitabı okudu
Bölüm 1: Platon ve Sokrates'in Siyaset Felsefesi Özeti
Siyaset felsefesi Eski Yunan'da başlar. Hatta politika ve felsefe kelimeleri bile Eski Yunancadan türemiştir. Politike, Yunan kentinin (polis) işlerini çağrıştırır. Philosophia edebi olarak bilgelik aşkı demektir. ... Platon' un yaşadığı dönemde Atinalılar, radikal demokratlardan radikal oligarşiyi savunan ki­şilere kadar birçok parçaya
Reklam
Roma'da hiçbir şekilde halk dinsizliği olmadı; halk hiçbir zaman inanmayı ve dua etmeyi bırakmadı. Ama kültürlü bir Romalı -bir Cicero, bir Horatius, bir imparator, bir senatör, bir eşraf mensubu- atalardan kalma tanrıların tuhaf cümbüşü içinde neye inanabilirdi? Yanıt kesindir: Bunların tek sözcüğü­ne bile inanamaz; 4 yy önce de inanmayan
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.